Şevval Sam ile Empati Programında Duygusal Hikayeler ve Özel Anlar

Tarık İçin “Bundan Bir Şey Olmayacak” Dedim

Genç yaşta hayatındaki büyük dönüm noktalarından biri, Tarık’ın oyunculuğa olan ilgisiyle başladı. Bu süreçte onun gelişimini yakından gözlemleyen ve teşvik eden isim, usta oyuncu Cem Davran oldu. Ahmet Mümtaz Taylan, bu önemli ilişkiden ve Tarık’ın kariyer yolculuğundan bahsederken, "Tarık’ın oyuncu olmasında Cem Davran’ın büyük payı var" diyerek, onun bu alanda ilerlemesinde verdiği desteği vurguluyor. Ayrıca, Taylan bu konuda şunları söylüyor: "Cem Davran’dan çok şey öğrendim. O, benim için sadece bir arkadaş değil, aynı zamanda ilham kaynağıdır."

Bu Yaşımda Kimse Beni Yıkamaz!

51 yaşında olmanın verdiği özgüvenle, gençlik yıllarına kıyasla kendini çok daha güçlü ve dirençli hissediyorum. Bu yaşta, eğer beni kesseler bile, 20’lerime ve 30’larıma dönmek istemem çünkü o dönemler, hayatın hem iniş çıkışlarını hem de kişisel gelişimin en yoğun yaşandığı zamanlardı. Şimdi ise, yaşadığım tecrübeler ve olgunluk sayesinde, "Kimse beni yıkamaz" duygusunu içimde taşıyorum. Bu durumu, hayatın her zorluğuna karşı küllerimden yeniden doğma gücüyle karşılamaya devam ediyorum.

Babamla Paylaşımımız Olmadı!

Babamla aramızda derin bir iletişim kopukluğu vardı. Onunla duygularımızı, hayallerimizi, düşüncelerimizi paylaşma konusunda maalesef eksiklikler yaşadık. Bu nedenle, hayatımda özellikle önemli dönüm noktalarında, onunla hikaye geliştirme veya ortak hayaller kurma şansını yakalayamadım. Bu durumu şöyle ifade ediyorum: "Hikaye geliştiremedik, hikaye yaratamadık." Ancak, bu durumu suçlamıyorum; çünkü her bireyin kendi yolculuğu ve sınırları var. Bu, hayatın bir gerçeği ve benim hikayemde de bu gerçekle yüzleşme ve kabullenme süreci oldu.

Annemi Hayatta Kalmak İçin Müzik Seçti

Annemi ve onun mücadelesini yakından tanıyorum. O, zor zamanlarda hayatta kalmak için müziği seçti ve bu kararı, hayatını sürdürebilmek adına verdiği büyük bir mücadeleydi. O dönemlerde biz çocuklar, müziği sadece bir sanat olarak göremiyorduk; daha çok hayatta kalma ve direnç gösterme yolu olarak algılıyorduk. Annem, hayatta kalmak için yaptığı müziğin aslında bir sanat olduğunu, zamanla fark etti. Şimdi ise, onun bu kararlılığı ve azmiyle gururlanıyorum. Ben de onun izinden giderek, müziği yaşamak ve bu sanatın büyüsünü paylaşmak için çaba sarf ediyorum. Müzik, bizim için kuşun uçması kadar doğal ve vazgeçilmez bir tutku haline geldi. Ayrıca, birçok zaman şunu da söylüyorum: "Kuş uçar, Şevval şarkı söyler..." Bu sözler, müziğin hayatımızdaki yeri ve anlamını anlatan en güzel ifadelerdir. Hiçbir şeyi kutsiyet haline dönüştürmekten çok, hayatın doğal akışını kabullenip, sevgi ve tutku ile yaşamak en büyük amacımızdır. Bu yazı 29 NISAN 2025 tarihinde yazılmıştır.

Diğer Blog Yazıları

Yorumlar (0)

Ne Söylemek istersin ?

Bu içeriğe henüz bir yorum yapılmamış, Şimdi ilk yorumu sen yapmak ister misin ?

Yorum Formu
Yorum Kuralları
  • Yorum alanındaki tüm kutucukları doldurmalısınız.
  • Spam içeren Yorumlar onaylanmadan silinecektir.
  • Kişilik haklarına saldırı ya da nefret içeren yorumlar onaylanmaz.
  • Hakaret içeren yorumlar yetkili merciler tarafından talep edildiği taktirde iletilecektir.