Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Sarp Akkaya, 13 Mayıs 1980 tarihinde İstanbul’un hareketli ve kültür dolu semtlerinden biri olan Moda’da dünyaya geldi. Ailesinin kökenleri ve yaşam hikayesi, onun kişiliğini ve kariyerini şekillendiren önemli unsurlardan biridir.
Ailesi, İstanbul'un sevilen semtlerinden Moda’da yaşıyor. Babası memur, annesi ise ev hanımıdır. Ailede üç çocuk bulunmakta olup, Sarp Akkaya’nın kardeşleri de kendisi gibi oyunculuk alanında kariyer yapmaktadır. Ablası Esra Akkaya ve ikiz kardeşi Kaya Akkaya, oyunculuk mesleğine adım atmış ve tiyatro alanında kendilerini geliştirmişlerdir. 13 yaşına geldiğinde ailesinin ayrılık kararı, onun çocukluk ve gençlik döneminde derin etkiler bırakmıştır. Bu zorlu süreç, onun karakterinin oluşmasında ve mesleki tercihlerinde önemli bir rol oynamıştır.
İstanbul’daki eğitim hayatını tamamladıktan sonra, 2001 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan mezun olmuştur. Sanat eğitimini tamamlamasının ardından, oyunculuk kariyeri için ilk adımlarını atmaya başlamıştır. 1995 yılında, yönetmenliğini Kartal Tibet’in yaptığı ve Sema Okay ile birlikte çalıştığı "Bizim Aile" dizisinde oyunculuğa resmen giriş yapmıştır. Bu dizideki performansı, onun oyunculuk kariyerinin temel taşı olmuştur.
Sarp Akkaya’nın gerçek anlamda geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan proje, 2007 yılında yayınlanan "Kurtlar Vadisi Pusu" dizisinde canlandırdığı Servet karakteridir. Bu rol, onun oyunculuk kariyerinde önemli bir mihenk taşı olmuştur. Ayrıca, 2009-2011 yılları arasında yayınlanan ve yönetmenliğini Uluç Bayraktar’ın yaptığı "Ezel" dizisinde Tevfik karakterine hayat vererek büyük beğeni toplamıştır. Bu diziler, onun oyunculuk yeteneklerini sergilemesine ve geniş izleyici kitlesine ulaşmasına imkan tanımıştır.
Sarp Akkaya, samimi ve doğal tavrı ile tanınır. Yapmacık olmayan, içten ve dürüst bir oyunculuk anlayışını benimsemiş olup, bu özelliği onu diğerlerinden ayırır. Setlerde ve sahnede, teknik bilgilerden çok, samimiyet ve içtenlik ile karakterlere hayat vermeyi tercih eder. Kendisi, oyunculuğu bir sanat ve tutku olarak görür, ve bu tutkusunu her projede sergilemeye özen gösterir.
İnsan kendini sürekli geliştirmeli ve iç dünyasına yatırım yapmalıdır diyen Akkaya, bu amaçla zaman zaman terapi ve kişisel gelişim çalışmaları yapmaktadır. İşine olan tutkusu ve disiplinli yaklaşımı, onu sektörde öne çıkarır. Ayrıca, aşk ve yaşam anlayışında, ilişkilere ve insanlara karşı samimi ve derin bağlar kurmayı tercih eder. Aşkı, karşılıklı saygı ve kabullenme temelinde tanımlar; ilişkilerde her zaman karşısındakini olduğu gibi kabul etmeye çalışır.
Oyunculuğa dair büyük hayalleri olan Akkaya, herhangi bir karaktere ulaşmak ve ona hayat vermek konusunda oldukça esnek ve özgürdür. Zaman zaman farklı ve uç karakterleri de canlandırmayı arzulayan oyuncu, kariyerinde yenilik ve gelişim peşindedir. En büyük hayali ise, ömrü boyunca sahnede ve ekranda aktif olarak rol almaktır. Gelecekte, kendisini daha da geliştirecek ve yeni deneyimler kazandıracak projelerde yer almak istiyor.
Çocukluk yıllarında ailesinin ve ablasının sanatla iç içe olması, onun bu yola yönelmesine sebep olmuştur. Ablasının konservatuvara giriş sürecinde onunla birlikte okula gider, oyun oynar ve sanatın büyülü dünyasına adım atmıştır. Ailesinden aldığı destek ve sevgi, onun bu meslekte ilerlemesine büyük katkı sağlamıştır. Ailesinin ailesel dinamikleri, onun karakterini ve mesleki duruşunu şekillendiren önemli unsurlardan biridir.
Sarp Akkaya, setlerde her zaman disiplinli ve saygılı bir tutum sergiler. Teknik bilgileri ve oyunculuk becerilerini, samimiyet ve içtenlik ile harmanlar. Kendisi, oyunculuğu bir sanat ve iletişim biçimi olarak görür, ve bu doğrultuda performans gösterir. Dış görünüşüyle değil, içtenliği ve gerçekliği ile insanlara ulaşmayı tercih eder. Ayrıca, yeni projelerde farklı karakterleri denemekten ve bu sayede kendisini geliştirmekten büyük keyif alır.
İkiz kardeşi Kaya ve oğlu Kaan, onun en büyük mutluluk kaynaklarıdır. Ailesiyle birlikte vakit geçirmek, onun hayattaki en önemli ve anlamlı uğraşlarından biridir. Doğayla iç içe olmayı ve deniz kenarında zaman geçirmeyi çok sever; deniz tutkusu, onun ruhunu dinlendirir ve huzur verir. Kendini yakışıklı bulup bulmadığı konusunda ise, içtenliği ve samimiyeti ile etkili olduğunu ve gerçek güzelliğin içten geldiğine inanır.
Sanat ve oyunculuğun yanı sıra, doğa ve denizle ilgilenir. Denize karşı büyük bir sevgi besler ve deniz kıyısında olmak onun ruhunu dinlendirir. Ayrıca, tiyatro ve sinema dışında, edebiyata ve farklı sanat dallarına da ilgisi büyüktür. Bu alanlardaki gelişimini sürekli sürdüren Akkaya, yeni projeleri ve deneyimleri takip etmeye devam eder.
Bu yazı 03 MAYıS 2025 tarihinde yazılmıştır.Ne Söylemek istersin ?
Bu içeriğe henüz bir yorum yapılmamış, Şimdi ilk yorumu sen yapmak ister misin ?