14 Şubat 1982 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Özge Borak, Türk tiyatro, dizi ve sinema dünyasının sevilen isimlerinden biridir. Sanat yaşamına çocuk yaşta başlayan Borak, kariyerinde pek çok farklı alanda kendini göstererek geniş bir yelpazede tanınmıştır.
Adı: Özge Borak
Doğum Tarihi: 14 Şubat 1982
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.72 m
Kilosu: 58 kg
Burcu: Kova
Göz Rengi: Kahverengi
Saç Rengi: Koyu Kahverengi
Ailesi sanatla iç içe olan Borak’ın annesi Buket Borak, balerin kökenli, babası ise İstanbul Devlet Opera ve Balesi baş koreografı olan Selçuk Borak’tır. Kardeşi Selim Borak ise İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin baş dansçılarındandır. Ailesiyle birlikte sanatın ve yaratıcı düşüncenin iç içe geçtiği bir ortamda büyümüştür.
Özge Borak, çocuk yaşta tiyatroya olan ilgisiyle dikkat çekti. 8 yaşında İstanbul Şehir Tiyatroları Çocuk Bölümünde sahne almaya başladı. Ailesinin sanat dolu ortamı, onun çeşitli sanat dallarına yönelmesine zemin hazırladı. İlk hedefi balerin olmak olsa da, zamanla tiyatroya olan ilgisi ağır bastı. “’Any’ adlı çocuk müzikali, hayalimde çok büyük yer tutuyordu ve defalarca seyretmiştim. Bu yüzden bir müzikalde rol almak en büyük hayalimdi,” diyerek sanat aşkını anlatıyor.
İstanbul Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümünden mezun olan Borak, oyunculuk kariyerine 2003 yılında başladı.
İlk filmi 2003 yılında Cem Akyoldaş’ın yönettiği Kara Gün ile sinema dünyasına adım attı. Ancak, adını geniş kitlelere duyurduğu proje Sultan Makamı dizisidir. 2003-2004 yılları arasında rol aldığı bu yapım, onun oyunculuk kariyerinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Ardından, 2005-2007 yılları arasında ekranda yer alan Ihlamurlar Altında dizisi ile tanınırlığını artırdı.
Özge Borak’ın kişiliği ciddi ve eğlenceli yanlarıyla dikkat çeker. Mesafeli duruşu ve samimiyeti bir arada barındırır. İç dünyasında duygusal ve derin bir kişiliğe sahiptir. “İnsanlar genellikle ilk tanıştıklarında beni soğuk bulur, bu doğru. Ama ben gerçekten normal bir insanım, zaman zaman üzgün ve gergin olabiliyorum. Güler yüzlü ve pozitif zamanlarım da çoktur,” diyerek kendini anlatıyor.
Özge Borak, kendini geliştirmeye büyük önem verir. Mutfak becerilerini ilerletmek için eğitim alma planları yapıyor. Ayrıca adrenalin tutkusuyla kayak ve dalış yapmayı seviyor. Kurtarma eğitimleri almış ve ilk yardım konusunda uzmanlaşmıştır. Aklında uçaktan paraşütle atlama gibi maceralı aktiviteler de var.
Şarkı söylemeyi çok seviyor ve küçük gruplar halinde sahne almak istiyor. Ancak, profesyonel olarak albüm yapma planı yoktur. “Minik bir grup oluşturup, ayda bir sahne almak gibi planlarım var. Ama büyük bir albüm yapmayı düşünmüyorum,” diyerek müzikle olan bağını dile getiriyor.
Halkla iç içe olmayı seviyor. “Ben halktan uzak durmayı düşünmüyorum, halktan besleniyorum. Sokakta biriyle karşılaşınca, onunla sanat üzerine sohbet etmek benim için çok keyifli,” diye anlatıyor. Tiyatro ve sinema onun hayatındaki en büyük tutku. Her ikisini de farklı duygular ve heyecanlar barındırdığı için seviyor. Tiyatroda canlı izleyici önünde olmanın verdiği adrenalini, sinemanın dinamik ve farklı yönlerini de takdir ediyor.
En büyük mutluluk kaynağı sevdiği işi yapmak. İlk sinema filmi Kara Gün ile başladı ve hayran olduğu isimler arasında Jack Nicholson ve Anthony Hopkins’i sayıyor. “Onlarla karşılıklı oynamak isterdim,” diyerek hayallerini paylaşıyor.
Hayatında moral bozukluklarıyla başa çıkmakta zorlanmıyor. “Moralim bozuksa, evde kalmam ve yalnız kalmamaya dikkat ederim,” diyerek kendini tanımlıyor. Mesleki anlamda aşamalı ilerlemeye inanıyor ve kariyerinde istikrarlı adımlar atmayı tercih ediyor. Gelecek planları arasında, hem oyuncu olarak yer almak hem de kendi yazdığı hikâyeleri kapsayan projeler üretmek var.
İlginç bir özelliği ise filatelist olmasıdır. 1995-96 yıllarından beri olimpiyat pullarını koleksiyon yapıyor. En büyük tutkusu ise köpek balıklarıyla kafes dalışıdır ve bu yüzden korkusunu yenmiş olsa da, en büyük fobisi eski zamanlarda köpekbalığı korkusuydu.
Köpek balıklarıyla kafes dalışını en çılgınca deneyimi olarak anlatıyor. En büyülü anlar ise, yeni bir şeyi ilk kez deneyimlediği zamanlar. Her şeyi merak ediyor ve araştırıyor. Mallorca veya Sicilya gibi denize kıyısı olan yerlerde yaşamak onun hayali. Evde ise sevdikleriyle vakit geçirmeyi tercih ediyor, sofralar kurup sohbet etmeyi çok seviyor.
En çok etkilendiği film Black. Ayrıca psikoloji ve insan doğası üzerine yazılmış Psikopati kitabını okuyor.
Ne Söylemek istersin ?
Bu içeriğe henüz bir yorum yapılmamış, Şimdi ilk yorumu sen yapmak ister misin ?