Ozan Akbaba'nın İlham Veren Hayat Hikayesi ve Çok Yönlü Sanatçı Kimliği

Paylaş Paylaş Paylaş

Kars'tan İzmir'e Uzanan Rüya: Çocukluk ve Eğitim Yılları

1982 yılında Kars’ın soğuk ve yeşil topraklarında dünyaya gelen Ozan Akbaba, hayatına ilk adımlarını köy yaşamıyla attı. 13 yaşına kadar Kars’ın Selim ilçesine bağlı Benli Ahmet Köyü’nde yaşayan genç yetenek, ailesinin taşınmasıyla birlikte hayatının yeni bir sayfasını İzmir’de açtı. Ailesinin Köy Hizmetleri’ndeki görevi nedeniyle İzmir’e taşınan Akbaba, burada eğitim hayatını sürdürebilmek için meslek lisesine yöneldi. Mesleki eğitim alırken içindeki sanat aşkı ve çizim yeteneği de gelişti. İzmir’de Torna Tesviye bölümünü tamamlayan genç, ailesinin kendisine karşı olan desteğiyle kendi yolunu çizerken içinden gelen sanat tutkusunun da farkına vardı.

Sanata ve Oyunculuğa Doğru Yolculuk

Akbaba’nın gençlik yıllarında içindeki oyunculuk arzusu her zaman belirgindi. Lisede tanıştığı elektronik öğretmeni Halil Çiçek, ona tiyatro ve sahne sanatlarının kapılarını araladı. Bu teşvikle birlikte, internet üzerinde tanıştığı arkadaşlarıyla kısa filmler çekerek, senaryolar yazarak ve müzikler bestelerek ilk adımlarını attı. İzmir’de bir dizi projesinde şansını deneyen Akbaba, bu deneyim onun hayallerinin peşinden İstanbul’a gitmesini sağladı.

İstanbul’da Yükseliş ve Başarılar

İstanbul’a adım attığında, kendini farklı projelerde göstermeye başladı. “Kuzey Güney” dizisinde rol alarak dikkatleri üzerine çeken Akbaba, asıl çıkışını “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” dizisinde canlandırdığı İlyas karakteriyle yaptı ve geniş kitlelere ulaştı. Bu süreçte oyunculuğunun yanı sıra, farklı projelerde de kendini geliştirdi ve çeşitli televizyon ve sinema yapımlarında önemli roller üstlendi.

“Uzak Şehir” ve Mardin’deki Büyülü Atmosfer

Şu sıralar ekranlara gelen ve büyük bir beğeni toplayan “Uzak Şehir” dizisinde Cihan karakterine hayat veren Akbaba, bu rolüyle izleyicilerin gönlünde taht kurdu. Yönetmen Ahmet Katıksız ve ekibin büyük emekleriyle şekillenen bu proje, geleneksel ile modern arasındaki dengeyi ustalıkla yansıtıyor.

Çekimler sırasında Mardin’in eşsiz atmosferine hayran kalan Akbaba, şehrin mimarisi, kültürel zenginliği ve doğal güzellikleri karşısında büyülendi. Ailesiyle birlikte bu benzersiz kültürel ortamda vakit geçirmenin mutluluğunu yaşarken, gelecek planları arasında ailesiyle birlikte Mardin’de yaşamayı sürdürebilmek de bulunuyor. Eşi ve oğlu Demir’in de bu kültürel ziyafeti deneyimlemesi için planlar yapıyor.

Sanatın Çok Yönlülüğü: Müzik, Marangozluk ve Otomobil Tutkusu

Ozan Akbaba, sadece oyunculukla sınırlı kalmadan, sanatın farklı dallarında da kendini gösteriyor. Müzik tutkusu onun hayatında büyük bir yer tutuyor ve çeşitli müzikler besteleyip dijital platformlarda paylaşıyor. Ayrıca, marangozluk ve el işçiliği de onun için önemli hobiler arasında. Kendine ait bir atölyede masif ahşap kullanarak el oyması masa ve sehpa yapıyor ve bunların bazılarını Azerbaycan’a gönderiyor. Otomobil tutkusuyla da bilinen Akbaba, eski araçları modifiye ederek yarışlara katılıyor ve özellikle ailesinden gelen eski Ford Taunus’a olan sevgisiyle dikkat çekiyor.

Kökler, Aile ve Gelecek Planları

Kafkas kökenli olduğunu gururla ifade eden Akbaba, bu kültürün kendisi için büyük anlam taşıdığını belirtiyor. “Mihrali” adlı bir müzik projesi üzerinde çalıştığını ve kendi bestelediği parçalarla bu kültürü dünyaya tanıtmayı amaçladığını söylüyor. Aile bağlarına büyük önem veren Akbaba, özellikle babasının hayatta kalma mücadelesi ve dik duruşu karşısında ilham alıyor. Eşiyle tanışması ve 2017’de evlenmesi ise hayatında önemli dönüm noktaları. Oğlu Demir’in büyümesini ve onun farklı kültürleri tanımasını sağlayacak adımlar atmayı planlıyor.

Gelecekte, sinema ve dizi projelerinde yer almayı sürdürerek, sanatın farklı dallarında üretmeye devam edeceğine olan inancı tam. Akbaba, köklerinden aldığı güç ve ailesine duyduğu sevgiyle, Türk televizyon ve sinemasının sevilen yüzlerinden biri olmaya devam ediyor.