Nihan Büyükağaç, 28 Eylül 1981 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Kendisi, Türk dizi, sinema ve tiyatro dünyasında önemli bir yer edinmiş olan bir oyuncudur.
Nihan, İstanbul'da doğup büyümüş ve burada ailesiyle birlikte yaşamıştır. Çocukluk döneminden itibaren oyunculuk hayalleri kurmuş ve bu alanda kendini geliştirmek için çeşitli fırsatlar aramıştır. “Okumak için Ankara’ya gittim. Lise birinci sınıfta okuldan ayrıldım çünkü ailevi sıkıntılarımız vardı; annem hastanede tedavi görüyordu. Ben de onun yanında olmak istiyordum. Ancak, ‘Bu böyle olmayacak, liseyi bitirmem lazım’ dedim ve dışarıdan sınavlarla liseyi tamamladım. Tiyatro yapmak istiyordum ve bu tutkumu gerçekleştirmek için çabaladım. İlk yetenek sınavımda başarılı oldum ve ardından oyunculuk eğitimime devam ettim,” diyor.
Üniversite eğitimini Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde tamamlamıştır. Bu süreç, onun oyunculuk kariyerinin temel taşlarını oluşturmuştur.
Büyükağaç, kariyerindeki dönüm noktasını ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi olarak tanımlıyor. “Önceki projelerimde de önemli roller üstlendim; örneğin ‘Senden Başka’ dizisinde varoşlarda yaşayan, kocasından dayak yiyen bir kadını canlandırmıştım. Daha sonra ‘Derdest’ dizisinde bir doktor karakterine hayat verdim. Ancak ‘Muhteşem Yüzyıl’ ile geniş bir izleyici kitlesine ulaştım,” şeklinde açıklıyor.
Nihan Büyükağaç, televizyon kariyerine 2006 yılında ‘Fırtına’ dizisinde canlandırdığı ‘Tamara’ karakteri ile adım atmıştır. Bu ilk deneyimi, onun için büyük bir fırsat olmuştur.
‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinde canlandırdığı ‘Gülşah’ karakteri, onu geniş kitlelerce tanınan bir oyuncu haline getirmiştir.
Yoğun iş temposu arasında kendine zaman ayırmayı başaran Büyükağaç, evde vakit geçirmeyi ve kedisiyle ilgilenmeyi sevdiğini belirtiyor. “Kendime vakit ayırmaya çalışıyorum; özellikle pandeminin getirdiği zorluklar sonrası bu daha da önemli hale geldi. Kendimizi sevmek ve içe dönmek zorundayız,” diyor. İnsanların hayatında sayısız dönüm noktasının olabileceğini ancak önemli olanın bunların farkında olabilmek olduğunu düşünüyor.
Büyükağaç, sinema kariyerine Yusuf Kurçenli'nin ‘Yüreğine Sor’ filmiyle adım atmıştır. Oyunculuk dışında başka bir meslek yapmayı hiç düşünmediğini, müziğe de ilgi duyduğunu belirtiyor. “Müziği mesleğim çerçevesinde gerçekleştirmeye çalışıyorum. Ancak oyunculuk, benim için her şeyden daha öncelikli,” diyor.
İlerleyen yıllarda tiyatro, sinema ve ekran projelerinde yer almayı planlayan Büyükağaç, “Sahnede olmak ve seyirciyle heyecan paylaşmak tarif edilemez bir haz. Her alanda var olmayı istiyorum,” şeklinde görüş belirtiyor. Pandemi döneminde yaşadığı kaygılara da değinerek, “Bu dönemde özgürlüğü özledim ve kaybettiğimiz değerleri anladım,” diyor.
Oyunculuk kariyeri hedefleyen gençler için ise, “Gerçekten gönülden istenerek yapılabilecek bir meslek. Dışarıdan bakıldığında kolay görünse de büyük emek isteyen bir süreç. Yanlış kararlar, sektörde kaybolmanıza yol açabilir. Eğer gönül vererek ve emeğinizi katarak çalışırsanız, hak ettiğiniz mutluluğa ulaşabilirsiniz,” şeklinde tavsiyelerde bulunuyor.
Ne Söylemek istersin ?
Bu içeriğe henüz bir yorum yapılmamış, Şimdi ilk yorumu sen yapmak ister misin ?