Eylül Tumbar Hakkında Detaylı Bilgi

Paylaş Paylaş Paylaş

Tam Adı ve Kişisel Bilgiler

Adı ve Soyadı: Eylül Tumbar

Doğum Tarihi: 19 Ağustos 2002

Doğum Yeri: İzmir, Çeşme, Türkiye

Boyu: 1.64 cm

Mesleği: Profesyonel oyuncu

Aktif Çalışma Yılları: 2023 yılından itibaren kariyerine devam etmektedir

Eğitim Durumu: İzmir Ekonomi Üniversitesi Sinema ve Dijital Medya Bölümü'nde eğitim görmüş, ancak İstanbul'a taşınmasıyla eğitimine ara vermiştir. Ayrıca, ilişki ve evlilik terapisi alanında İstanbul Üniversitesi'nde eğitim almıştır.

Ailesi ve Çocukluk Anıları

• Çocukken Çeşme’de denizde yaşadığı kazada boğulma tehlikesi atlatmış ve bu deneyim onun deniz korkusunu tetiklemiş olsa da zamanla bu korkusunu yenmiştir. Bu olayın, onun "Bir Ömrün Sonbaharı" filmindeki karakteri Zeynep’in iç dünyasını anlamasında önemli bir ilham kaynağı olduğunu belirtmiştir.
• İzmir’de huzurlu ve keyifli bir çocukluk geçirdiğini, bunun onu hayatta mutlu ve pozitif bir birey haline getirdiğini ifade eder. Ailesinin rahat ve destekleyici tutumu sayesinde, özgüvenle hareket edebildiğini ve hayallerini gerçekleştirme konusunda cesaret bulduğunu dile getirir. Ailesiyle birlikte film geceleri düzenleyerek zaman geçirmekten büyük zevk almıştır.
• Babasının barmen, annesinin ise ressam olduğunu ve yaş farkı nedeniyle onlarla arkadaş gibi büyüdüğünü, bu durumun onun sosyal gelişimine olumlu katkılar sağladığını düşünmektedir.
• Oyuncu Enes Koçak ile romantik bir ilişkisi olduğu bilinmektedir ve bu ilişki, medyada sıkça gündeme gelmektedir.

Kariyer Yolculuğu ve Başlangıç Noktası

• İlk profesyonel oyunculuk deneyimini Netflix platformunda yayınlanan "Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?" adlı internet dizisiyle kazanmıştır. Bu dizide Bambi (Aslı) karakterini canlandırmıştır ve bu performansıyla dikkatleri üzerine çekmiştir.
• İlk deneyimi olmasına rağmen, performansı büyük takdir toplamış ve sektörde adını duyurmaya başlamıştır. Bu başarının temelinde doğal oyunculuğu ve samimi tavrı yatmaktadır.
• Oyunculuğa başlamasının tamamen tesadüfi olduğunu, aslında bilim insanı veya doktor olmayı hayal ettiğini ancak tesadüfi bir audition süreciyle oyunculuğa adım attığını anlatır. Menajeriyle tanışıp eğitim almaya karar vermesi, onun kariyerinde dönüm noktası olmuştur. İlk başta bu mesleği düşünmediğini ve tamamen spontane gelişen bir süreç olduğunu vurgular.

Başarılar ve Dönüm Noktaları

• En önemli kariyer dönüm noktası, TRT 1'de yayınlanan "Kendi Düşen Ağlamaz" dizisinde Alize Soner Darica karakteriyle başrol oynamasıdır. Bu rol, onun oyunculuk alanında tanınmasını sağlamıştır.
• Sonrasında Kanal D ekranlarında yayınlanan "Yalan" dizisinde Duru Aksoy karakteriyle başrolü üstlenmiş ve geniş izleyici kitlesiyle buluşmuştur.
• Hızla yükselişini sürdüren oyuncu, farklı büyük kanallarda başroller üstlenerek sektörde kendine sağlam bir yer edinmiştir. İstanbul’a gelmesi ve ilk büyük sahnede yer alması onun kariyerinde önemli bir kırılma noktası olmuştur. Ayrıca, Netflix’teki ilk sahnesinin onun hayatında büyük bir sınav ve gelişim alanı olduğunu belirtir.

Oyunculuk Tarzı ve İlham Kaynakları

• Set ortamlarının rahatlığı ve senaryoyu baştan sona bilme avantajını sevdiğini dile getirir. Bu sayede, karakterini daha derinlemesine anlama ve onunla bütünleşme fırsatı bulur.
• Ancak, dizi setlerinin uzun ve tempolu çalışma koşullarını da severek karşılar. Bu ortamların, oyunculuk becerilerini geliştirmesine katkı sağladığını ve hızlı adapte olmayı öğrendiğini ifade eder. Çekimlerin kısa sürede ve yoğun bir tempoyla gerçekleşmesinin, onun adaptasyon kabiliyetini artırdığını söyler.
• Oyunculuk sektörünün bazen oldukça katı ve eleştirilerin sert olabildiğine dikkat çeker. Performanslar üzerinde aşırı yargılamaların ve “ya çok iyisindir ya da kötüsün” şeklindeki yaklaşımların, sektörün gelişim alanındaki en büyük zorluklarından biri olduğunu dile getirir.
• En büyük gurur kaynağının, pes etmeden devam etmesi olduğunu vurgular. Başarının, yetenek, şans, görünüm ve azmin birleşimi olduğuna inanır.
• Rekabet ortamında, kendine odaklanmak ve sürekli gelişmek gerektiğine inanır; kendisiyle yarıştığını, başkalarının başarılarının onu motive ettiğini belirtir. Ekranda kendisini izlerken zaman zaman zorlandığını, hatalarına odaklandığı için o anın tadını çıkaramadığını da ekler.

Son Projeleri ve Gelecek Planları

• Şu an Kanal D’de yayınlanan "Yalan" dizisinde Duru Aksoy karakterini canlandırmaya devam etmektedir.
• 2025 yılında gösterime girmesi planlanan "Bir Ömrün Sonbaharı" adlı sinema filminde Zeynep rolüyle ilk sinema deneyimini yaşayacaktır. Bu proje, onun ilk sinema filmi olma özelliği taşımaktadır ve merakla beklenmektedir.

TV Dizileri ve Sinema Filmleri Listesi

• Biz Kimden Kaçıyorduk Anne? (2023) – Rol: Bambi/Aslı (Netflix)
• Kendi Düşen Ağlamaz (2023-2024) – Rol: Alize Soner Darica (TRT 1)
• Yalan (2024) – Rol: Duru Aksoy (Kanal D)
• Bir Ömrün Sonbaharı (2025) – Rol: Zeynep (İlk sinema filmi, Yakında)

Medya ve Eleştirmen Yorumları

• Özellikle ilk rolü olan "Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?" dizisiyle büyük beğeni toplamış ve olumlu eleştiriler almıştır.
• Röportajlarında, kariyerinin başında, ilk işinden dolayı sosyal medyada yoğun eleştiri ve linçle karşılaştığını anlatır. Bu eleştirilerin, karakterinin “güzel kız” imajı ve hızla yükselmesiyle ilgili olduğunu ifade eder. Negatif eleştirilere rağmen, bu durumun onu çok fazla etkilemediğini ve neden böyle düşünüldüğünü anlamaya çalıştığını söyler.
• Hâlâ Bambi olarak tanındığını ve zaman zaman fotoğraf çektirmek isteyen hayranlarıyla buluştuğunu belirtir.

Özel Hayatı ve Medyada Yeri

• Oyuncu Enes Koçak ile romantik bir ilişki yaşamaktadır. Bu ilişkinin, "Kendi Düşen Ağlamaz" dizisi sonrası başladığını, öncesinde yakın arkadaş olduklarını ve aşkı fark etmediklerini anlatır. İlişkiyi başlatırken tereddüt etmediğini, çünkü bu ilişkiyi kariyeriyle bağdaştırmadığını ve Enes’i çok sevdiğini dile getirir.
• İki oyuncunun ilişkisi, sektörün yoğun temposu ve çalışma saatleri nedeniyle bazı zorluklar yaşasa da, karşılıklı anlayış ve destekle bu durumu aşmaya çalıştıklarını aktarır. Fikir alışverişleri ve giyim tarzı gibi konularda fikirlerini paylaştıklarını, ancak fazla müdahale etmediklerini belirtir.
• Aşkın, hayatındaki en önemli güç kaynağı olduğunu ve kendisini daha güçlü hissetmesine yardımcı olduğunu söyler. Aşkın, insanı hem yükselten hem de yaşamda önemli bir yer tutan bir duygu olduğunu düşünür. Kendini "aşk insanı" olarak tanımlar.
• İş hayatında aşkın, kişisel ilişkilerden daha fazla başarı getirdiğine ve başarıyı beslediğine inanır. En duygusal ve yoğun hislerinin ise, belki de en fazla üzüntü ve hayal kırıklığı olduğunu ifade eder.
• Saygısızlık, nedensiz kötü davranış ve kabalık gibi davranışlar onu çok öfkelendirir. Bu tarz davranışlara karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koyar.
• Ünlü olmanın, özgürlüğünü kısıtladığını ve eskisi kadar rahat seyahat edemediğini belirtir. Yoğun programlar nedeniyle sevdikleriyle vakit geçirmeye zaman bulamadığını da ekler.
• Oyuncu olmasaydı, muhtemelen tıp eğitimi alıp doktor olmayı düşündüğünü, farklı bir mesleğe yönelmiş olabileceğini ifade eder.