Edip Tepeli, 18 Nisan 1989 tarihinde İzmir'de dünyaya gelmiştir. Türk dizi ve sinema dünyasında önemli bir yere sahip olan oyuncudur.
İzmir'de büyüyen Edip Tepeli, 2017 yılında kendisi gibi oyuncu olan Ayşecan Tatari ile hayatını birleştirmiştir. Bu mutlu birliktelikten, Müjgan adında bir kız çocukları olmuştur.
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun olan Tepeli, oyunculuk kariyerine sağlam bir temel atmıştır.
Televizyon kariyerine 2014 yılında rol aldığı ‘Kurt Seyit ve Şura’ dizisiyle adım atan Edip Tepeli, izleyicilerin dikkatini hızla çekmeyi başarmıştır.
‘Sefirin Kızı’ dizisinde canlandırdığı ‘Kavruk Ömer’ karakteri, onun kariyerinde bir dönüm noktası olmuş ve geniş bir izleyici kitlesine ulaşmasını sağlamıştır.
Aşk hakkında şöyle söylemektedir: “Aşkı tanımlamak için söylenen her şey hem biraz eksik hem de biraz abartılı kalıyor. Eğer ben de biraz abartmak biraz da eksik bırakmak durumundaysam bence aşk, her şeyin birbirine temas ettiğini fark ettiren anahtardır. Aşkımı, gece gündüz söyleyerek ifade ederim. Bu konuda çok cömertim, hiç sakınmam.”
Baba olmanın hayatına kattığı duyguları ise şu sözlerle ifade etmektedir: “Baba olduğumu ilk hissetmemle, baba olduğumda ilk hissettiğim şey aynı anda yaşanmadı. Doğum esnasında ve hatta sonraki birkaç saati daha çok Ayşe adına kaygılanarak ve ona iyi gelmeye çalışarak geçirdim. Babalıkla ilgili ilk hissettiğim şey sanırım korkuydu. Hastanede, kucağımda uyumuştu Müjgân. Ben de uyuyakalmışım. Belki iki, üç dakikalık bir uyku. Uyandığımda korktuğumu hatırlıyorum ya düşürseydim diye. Sonra da hep başına bir şey gelir korkusunu taşıyacak mıyım endişesi sürdü bir süre daha. Halâ ikisinin de endişesi biraz var ama babalığın neşesi hep daha ağır basıyor. Baba olduktan sonra, günlük rutinlerimin tamamı değişti ama bu bana hayatımda bir şeyler değişmiş gibi hissettirmedi. Belki de kendimi buna içten içe hazırlamışım. Beklemediğim bir şeyle karşılaşmadım açıkçası.”
Edip Tepeli, Hakan Algül'ün yönetmenliğini üstlendiği ‘Eyyvah Eyvah’ filmiyle sinema dünyasına adım atmıştır.
Hayata karşı duruşunu ise şöyle anlatmaktadır: “Ben, hayatta hep güçlü olmam ve her şeyi kendi başıma becerebilmem gerektiği bilinciyle yetiştirildim. Bu yüzden hiç yardım isteyemem. Bu da beni çok yordu. Bu yaşımda öğrenmeye çalışıyorum yardım isteyebilmeyi. Sanırım kızım Müjgân bu konuda bana benzemesin diye elimden geleni yapacağım. Her şeyin üstesinden kendiniz gelmeye çalıştığınızda doğal olarak çok tökezliyor ve esas o zaman kendinizi yetersiz ve güçsüz hissediyorsunuz. Müjgân düşünce ağlasın ve teselli edilme ihtiyacını baskılamasın istiyorum. Ben ona asla ‘kalk, acımadı’ demeyeceğim.”
Ne Söylemek istersin ?
Bu içeriğe henüz bir yorum yapılmamış, Şimdi ilk yorumu sen yapmak ister misin ?