Doğum Tarihi: 2 Temmuz 1982
Doğum Yeri: İzmir
Boy: 1.63 m
Kilo: 52 kg
Burç: Yengeç
Göz Rengi: Mavi
Kardeşler: Bir abisi var
Instagram: @eceozdikici
Evcil Hayvanları: Kedisi ve köpeği var.
Ece, İzmir'in Güzelyalı semtinde dünyaya geldi ve burada büyüdü. Bir abisi olan Ece, ailesinin büyük bir destek kaynağı olduğunu ifade ediyor. Annesinin güzelliğine hayran kalırken, anneannesinin de en büyük arkadaşı olduğunu belirtiyor. Çocukluk döneminde abisiyle birlikte sert bir şekilde büyüdüğünü dile getiriyor; bunun, Jean-Claude Van Damme filmleri sayesinde olduğunu ekliyor. Bu durum onun direncini artırmış.
Ece, İzmir Devlet Tiyatrosu'nun açtığı sınavla 8 yaşında çocuk oyuncu olarak seçildi. "İzmirliyim ve bu şehirle gurur duyuyorum. İzmir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nde resim bölümünde eğitim aldım. Bu dönemde sanatı tanımak, hayatımda önemli bir yer edindi." diyor. Daha sonra İstanbul'a gelerek Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nde eğitim aldı. Tiyatro onun için bir tutku haline geldi.
Ece, İzmir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü'nden mezun olduktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü'nde eğitim aldı. Profesyonel oyunculuk kariyerine Bakırköy Belediye Tiyatroları'nda adım attı. Yüksek lisansını Kadir Has Üniversitesi Film ve Drama Yüksek Lisans Programı'nda tamamladı ve burada Zeliha Berksoy'un asistanlığını üstlendi.
Şehir Tiyatroları’nın açtığı sınavda 'Juliet' rolüne seçilmesi, onun tiyatro kariyerinin başlangıcını oluşturdu. "Bu rolle birlikte Şehir Tiyatroları maceram başladı. Üç sezon boyunca 'Romeo ve Juliet'te Juliet’i, 'Tehlikeli İlişkiler'de Cecile'i, 'Kargaşa'da ise Yasemin'i canlandırdım." diyor. Aynı dönemde TRT'de 'Küçük Hanımefendi' dizisinde de rol aldı. "Oyunculuğun kendisine bayılıyorum. Tiyatro, beni diğer alanlara yönelmekten alıkoyuyordu." diyerek kariyerindeki değişimi anlatıyor.
Ece’nin oyunculuk macerası, 2004 yılında rol aldığı 'Bir Aşk Hikayesi' adlı sinema filmi ile başladı. Ancak asıl dikkatleri üzerine çeken proje, 'Poyraz Karayel' dizisinde canlandırdığı 'Songül' karakteri oldu.
Ece, arkadaşları arasında 'bir yandan' olarak tanınmakta. "Bir şey yaparken, bir yandan da başka bir şey yapabilirim." diyor. Seyahat etmek, hayvanlarla ilgilenmek, kitap okumak, piyano çalmak ve ailesi ile arkadaşlarıyla vakit geçirmek, onun hayatındaki diğer önemli unsurlar.
Boş zamanlarında piyano dersi almayı ve spor yapmayı seviyor. "Gerisi herkesin yaptığı sıradan şeyler." diyerek sosyal hayatının sıradan bir insan gibi olduğunu belirtiyor.
Ece, geçmişte bazı haksızlıklara sessiz kalmasının kendisini üzdüğünü ifade ediyor. "Beni çok üzdü bu durum. Çok erdemli olmaya gerek yokmuş." diyor. Oyunculuk, onun en büyük mutluluk kaynaklarından biri. "Eğer bana 'Ece, yeniden lise sona döndün, üniversiteye gireceksin' deseler, başka bir bölümü tercih edemem." diyerek bu alandaki tutkusunu dile getiriyor.
Ece, farklı insanları oynamak ve yeni yönetmenlerle iş birliği yapmak istiyor. "Kendi gelişimimle ilgili hedeflerim var, özellikle Zeki Demirkubuz, Yeşim Ustaoğlu gibi yönetmenlerle çalışmak istiyorum." diyor. İleride hem tiyatro yapmayı hem de resim sergisi açmayı hayal ediyor. "Sanatçıların kendini sadece tek bir dal ile kısıtlamasını, bir hapishane olarak düşünüyorum." diyerek sanatın çok yönlülüğüne vurgu yapıyor.
Ece, sokak hayvanları ve çocuklar konusunda hassas. "Sorumluluğunu alabileceğim bir hayvan barınağı kurmak istiyorum." diyor. Hayal kurarken, Doğu’daki çocukları iyileştirmek istediğini ve onların yaralarına çare olmayı arzuladığını belirtiyor.
Yazmak, resim yapmak ve müzikle ilgileniyor. "Kendi çapımda yazılar yazıyorum. Piyano çalmak bana mutluluk veriyor ve resim yapmak da oyunculuğumu besliyor." diyerek sanatsal yönünü ifade ediyor.
Ne Söylemek istersin ?
Bu içeriğe henüz bir yorum yapılmamış, Şimdi ilk yorumu sen yapmak ister misin ?