Sevilen sunucu Ceyda Düvenci’nin sunduğu Duravit Seramik Bambaşka Sohbetler, bu hafta da izleyicilerine unutulmaz anlar yaşattı. Programda, oyunculuk kariyerinin yanı sıra müzikle iç içe olmuş, farklı ve özgün projeleriyle tanınan Ferit Kaya ve usta müzisyen Buzuki Orhan Osman konuğu oldu. Her iki sanatçı da kişisel yolculuklarını, ilham kaynaklarını ve sanatla olan bağlarını samimiyetle paylaştı.
Programın temel ilham kaynağı Victor Hugo’nun “Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır” sözünden hareketle, konuklar kendi hayatlarındaki dönüm noktalarını ve mesleki serüvenlerini anlattı. Sohbet, sanatın ve azmin hayatımızdaki dönüştürücü gücüne dair derin bir bakış açısı sundu.
Son dönemde “7. Koğuştaki Mucize” filmi ve yüksek reytingler alan “Uzak Şehir” dizisiyle tanınan Ferit Kaya, özellikle kötülük karakterlerine getirdiği farklı ve insancıl yorumlarla dikkat çekiyor. Kaya, karakterleri yaratırken onların motivasyonlarını ve geçmişteki yaralarını anlamaya büyük önem verdiğini dile getiriyor:
“Kötü karakterler de bebek gibi saf ve masum doğar. Bu yüzden onların da bir hikayesi, bir nedeni olmalı. Bu sebeple, karakterlerin iç dünyasını anlamaya çalışıyorum. Onun motivasyonlarını bulduğumda, o karakteri biraz daha sempatik hale getirip, izleyicilerin empati kurmasını sağlıyorum.”
Oyunculuğa Diyarbakır’dan İstanbul’a uzanan yolculuğuyla başlayan Kaya, 10 yaşında tiyatroyla tanışmış ve konservatuvar sınavlarındaki unutulmaz anılarını paylaşmıştı. Özellikle Mimar Sinan Üniversitesi sınavında Diyarbakır şivesiyle sergilediği performans ve Japonya’da yaşayan Japon yengeleriyle ilgili ilginç aile hikayeleri, programın renkli anlarına ev sahipliği yaptı. Kaya, başlangıçta diksiyon ve şive ile ilgili zorluklar yaşasa da, bu deneyimlerin onu güçlü bir oyuncu haline getirdiğini vurguladı.
Programın diğer konuğu, usta müzisyen Buzuki Orhan Osman, sahnede yaşadığı talihsizliği ve enstrümanın hassasiyetini anlatırken, müziğin iyileştirici gücüne olan inancını dile getirdi. Pandemi döneminde yaşadığı zorluklar ve enstrümanlarını satmak zorunda kalması, onun hayata bakışını değiştiren önemli deneyimlerden olmuştu.
Orhan, özellikle kızına ithaf ettiği ve milyonlarca bebeğe ulaşan “Kolik” albümünün hikayesini detaylandırdı. Bebeklerin anne karnındaki seslere uygun hazırladığı bu projede, monotonluğu müzikle yumuşatmayı başarmış ve hastane ortamlarında, yemek sırasında ve uyku problemleri yaşayan çocuklarda kullanımını yaygınlaştırmıştı. Bu çalışma, dört üniversitede tez konusu olmuş ve 3000 saatlik stüdyo çalışmasının sonucuydu.
Orhan’ın müzikal yolculuğu, Yunanistan’da “Türkler buzuki çalamaz” sözü üzerine başladı ve günde 16 saat çalışarak sokaklarda müzik yarışmalarına katıldı. Türkiye’de de çeşitli atışmalar ve müzik yarışmalarıyla deneyim kazandı. Kendi tarzını yaratmak ve özgün müzik yapmak adına, popüler kültürün dayatmalarından uzak durmayı tercih etti. “Turkofoni All Stars” projesiyle Türk cazını dünyaya tanıtmak ve Grammy’e adaylık teklifiyle büyük bir başarı elde etmek onun vizyonunu göstermektedir. Ayrıca, “Kerala Kerala” adlı parçasının tamamen doğaçlama olarak sahnede ortaya çıktığını ve bu anın kendine özgü bir deneyim olduğunu belirtti. Çalışmalarını bir karate salonunda gerçekleştirmiş olması, onun disiplinli ve yenilikçi yaklaşımını ortaya koyuyor.
Ferit Kaya, set ortamını ve çalışma arkadaşlarını çok sevdiğini belirtti. Bekleme sırasında bile enerjisini yüksek tutar, insanlarla samimi sohbetler yapardı. “Uzak Şehir” dizisindeki pozitif set atmosferi ve özellikle Ozan Akbaba ile Sinem Ünsal ile kurduğu uyum, onun oyunculuğundaki sıcaklığı gösteriyor. Ayrıca, başlangıçta oyunculuğa karşı mesafeli olan babasının, onu ekranlarda gördükten sonra büyük bir destekçisi haline geldiğini ve annesinin bazen ekrandaki kavga sahnelerini gerçek sanıp endişelendiğini esprili bir şekilde anlattı.
Ferit Kaya ve Buzuki Orhan Osman, “Bambaşka Sohbetler” programında sadece kariyerlerini değil, aynı zamanda hayata bakış açılarını, karşılaştıkları zorluklara karşı duruşlarını ve tutku dolu yolculuklarını da paylaştılar. İki sanatçının içten ve samimi sohbeti, azmin ve otantikliğin gücünü ve sanatın iyileştirici etkisini gözler önüne serdi. Program, konukların birbirlerine ve sunucu Ceyda Düvenci’ye teşekkürleriyle sona erdi ve izleyicilere ilham vermeye devam etti. Bu yazı 25 NISAN 2025 tarihinde yazılmıştır.
Ne Söylemek istersin ?
Bu içeriğe henüz bir yorum yapılmamış, Şimdi ilk yorumu sen yapmak ister misin ?